29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

Dışişleri'nden AİHM'ye Osman Kavala tepkisi

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala kararının icrasına ilişkin yeni kararı hakkında “AİHM beklentilerimizi boşa çıkarmış, Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur” dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, AİHM’in Kavala kararının icrasına ilişkin aldığı karar hakkındaki soruya yazılı cevap verdi. 'BEKLENTİMİZİ BOŞA ÇIKARDI' Kararın icrası hususunun Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi tarafından AİHM’e havale edilmesiyle ilgili Dışişleri Bakanlığı görüşlerinin 2 Şubat 2022’de yapılan açıklamayla kamuoyuna paylaşıldığını hatırlatan Sözcü Bilgiç, süreç boyunca AK ile iletişimin devam ettiğini hatırlattı. Dışişleri Sözcüsü Bilgiç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Adalet Bakanlığımız tarafından, adı geçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında düzenli bilgi sunulmuş, ayrıca adı geçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda hüküm giydiği AİHM’e ve AK Bakanlar Komitesi’ne bildirilmişti. Ancak ne yazık ki, AİHM konuyla ilgili olarak bugün açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur. Bundan sonraki aşamada süreci takip edecek olan AK Bakanlar Komitesi’nin, daha önce sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak, sağduyuyla ve bazı çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz.”

1 yıl önce

AİHM'in Osman Kavala kararına tepki: Konu Türkiye olduğu zaman adil davranmıyorlar

Bozdağ, TvNet canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Soru üzerine Bozdağ, Türkiye'nin en ciddi ve önemli sorunlarının başında kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin geldiğini söyledi. AK Parti iktidarlarının iş başına geldiği andan itibaren kadından yana taraf olduğunu ilan ettiğini belirten Bozdağ, kadına yönelik şiddetin ana gündem maddeleri arasında yer aldığını bildirdi. Hükümetleri döneminde kadınlarla ilgili dezavantajlı durumların ortadan kaldırıldığını aktaran Bozdağ, kanunlarda kadınları çeşitli şekillerde tasnif eden hükümleri kaldırdıklarını ve kadına pozitif ayrımcılık sağlandığını dile getirdi. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin kadına yönelik şiddetle mücadeleyi engelleyip engellemediğinin sorulması üzerine Bozdağ, "İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye çekildi ama o sözleşmenin uygulama Kanunu olan 6284 sayılı Kanun şu an yürürlükte. O Kanun uygulanıyor. O Kanun'daki hükümler Türk mevzuatının ve iç hukukumuzun bir parçasıdır. Türkiye'nin kadına karşı şiddet ve kadına karşı cinayetle mücadelesi İstanbul Sözleşmesi'ne indirgenemez, indirgenirse Türkiye'ye bu, büyük haksızlık olur." diye konuştu. HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ Haksız tahrik indirimi konusuna ilişkinde de değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, haksız tahrikle ilgili tartışmayı kendisinin başlattığını ifade etti. Haksız tahrik uygulamasının sadece Türk hukukunda değil dünyanın her yerindeki hukuk sisteminde yer aldığına dikkati çeken Bozdağ, şunları söyledi: "Bakanlık olarak bu konuyu kendi açımızdan inceleme ve araştırmaya aldık. Mukayeseli hukuku arkadaşlarımız inceliyorlar. Yargıtayımızın içtihatlarına bakıyorlar. Ceza hukukçularımızla bu konu konuşuluyor, tartışılıyor. Biz bu tartışmaların sonucunda haksız tahrik uygulamasına ilişkin bir değişiklik ihtiyacı ortaya çıkarsa bu değişiklik konusunda adım atma hususunda kararlıyız." Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) davalarına yönelik soru üzerine Bakan Bozdağ, bugüne kadar adli işlem yapılanlardan 117 bin 208 kişi hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, 87 bin 519 kişinin ise beraat ettiğini bildirdi. Bekir Bozdağ, 322 bin 187 kişi hakkında da soruşturma aşamasında takipsizlik kararı verildiğini aktardı. Cezaevlerinde FETÖ nedeniyle 19 bin 30 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu belirten Bozdağ, 181 bin 450 kişi hakkında ise adli kontrole hükmedildiğini dile getirdi. - "TÜRKİYE'YE DÜŞMANLIK EDEN HERKESİ BESLEDİKLERİ GİBİ BUNLARI DA BESLİYORLAR" Çok sayıda ülkeden firari FETÖ üyesi teröristlerin Türkiye'ye iadesinin istendiğini hatırlatan Bakan Bozdağ, şöyle devam etti: "Amerika Birleşik Devletleri, bugüne kadar Türkiye'nin terörist başı Fetullah Gülen dahil hiçbir FETÖ'cüyle ilgili iade talebine olumsuz ya da olumlu bir cevap vermemiştir. Şu anda Almanya, Fransa, İngiltere, pek çok ülke FETÖ'cüleri iade etmemekle kalmayıp bizzat himaye ediyorlar, destekliyorlar ve onlara ülkelerinin pek çok imkanlarını açıyorlar. Türkiye'ye düşmanlık eden herkesi besledikleri gibi bunları da besliyorlar." Terör örgütlerinin başta ABD olmak üzere çok sayıda devlet tarafından desteklendiğinin altını çizen Bozdağ, güçlü Türkiye istemeyen bu ülkelerin Türkiye'ye karşı düşmanlık duyguları besleyebilecek, ihanet potansiyeli yüksek olan herkese yatırım yaptığını söyledi. "TÜRKİYE, AİHM KARARLARINA EN YÜKSEK ORANDA UYAN ÜLKE" Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), Osman Kavala hakkındaki son kararının hatırlatılması üzerine Bozdağ, Türkiye'nin AİHM kararlarına uymayı taahhüt eden bir ülke olduğuna işaret etti. Bakan Bozdağ, şunları kaydetti: "Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayı taahhüt eden ülkeler içerisinde en yüksek oranda AİHM kararlarına uymuş ülkedir. Şu ana kadar üye ülkelerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyma oranı yüzde 80,20. Türkiye'nin uyma oranı yüzde 87,98. Osman Kavala konusunda Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği ihlal kararına 10 Aralık 2019'da uymuş ve uygulamıştır. Bu uygulamadan sonra Kavala'nın avukatları konuyu Anayasa Mahkemesine taşımışlar, tutukluluğu başka dosyadan, suçtan devam ettiği için 'Uymadı' diye. Türk Anayasa Mahkemesi de bu ayrı dosya, ayrı bir suç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına Türk mahkemesi uymuştur diye karar vermiştir. Şimdi Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine konu gitti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önünde şu anda 72 binden fazla dosya var. Avrupa Konseyi'nden gelen işleri denetleyen 'Büyük Daire' denilen üst yerde ise 22 dosya var. Bu, 22'nci dosya, en son giden dosya. Bu dosyalardan en erken geleninin bekleme süresi 1,5 yıl. Yunanistan'da spor, gençlik derneklerinin isminde 'Türk' kelimesi geçiyor diye idari makamlar bu dernekleri kapattı. Yargı, idareyi haklı buldu. AİHM'e götürdüler. AİHM, 'hak ihlali' var dedi. Yunanistan 2008'den beri bu kararlara uymuyor ve uygulamıyor. Büyük Dairenin önünde bekliyor. Büyük Daire bu kararı AİHM'e götürüp görüş daha sormadı. Fransa'nın, Almanya'nın, pek çok ülkenin kararı var. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de konu Türkiye olduğu zaman kesinlikle adil davranmıyorlar, taraf davranıyorlar. Leyla Şahin, Merve Kavakçı olayında gördük, Refah Partisi, Fazilet Partisi davalarında gördük. Bir sürü olay var, insan hakkıysa ben de insanım, benim de hakkım var. Bana da diğer insan gibi davranması lazım. Türkiye de bu hakları talep eden bir ülke. Türkiye'ye de eşit davranması lazım. Adil davranmadığını, tarafsız olmadığını düşünüyorum."

1 yıl önce

Cüneyt Özdemir, Aslı Aydıntaşbaş ve Osman Kavala'yı böyle savundu

https://twitter.com/cuneytozdemir/status/1556971668681228289?s=21&t=V1p4qXzY0SKNqGyv7GKX7A Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ), 15 Temmuz darbe girişiminde yer almakla suçlanan ve yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey, darbeden hemen sonra Osman Kavala ile bir yemekte buluştuklarına yönelik iddianamede yer alan buluşma bilgilerini inkâr ediyordu. ASLI AYDINTAŞBAŞ İLE YEMEK YEDİĞİNİ İTİRAF ETTİ Geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin sessizliğini bozan Barkey, o gece yemek yediği gazetecinin Aslı Aydıntaşbaş olduğunu itiraf etmişti. Barkey açıklamasında, "18 Temmuz 2016 akşamı Karaköy Lokantası'nda arkadaşım, gazeteci Aslı Aydıntaşbaş ile başbaşa yemek yemek için gittim. Aynı akşam sivil toplum lideri Osman Kavala ile Karaköy Lokantası'nda tesadüfen karşılaştık. Kendisi ile birkaç dakika sohbet ettikten sonra Aslı Aydıntaşbaş ile yemeğe oturdum" ifadelerini kullandı. CÜNEYT ÖZDEMİR SAVUNDU Gazeteci Cüneyt Özdemir, canlı yayında Aslı Aydıntaşbaş hakkında "büyük bir karalama kampanyası" yapıldığını öne sürerek "Bütün bunlar Türkiye'de medyanın durumunu da gösteriyor, Osman Kavala'ya yöneltilen suçlamaların boşluğunu da gösteriyor" diyerek Aslı Aydınbaş ve Osman Kavala'yı savundu. 

1 yıl önce

İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in Başdanışmanı Turhan Çömez: ‘Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın hapiste olması hukuksuzluktur’

İYİ Parti lideri Meral Akşener’in başdanışmanı Turhan Çömez, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın tutukluluğuna ilişkin dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu. BU İNSANLARIN CEZAEVİNDE OLMAMASI GEREKİYOR Demirtaş ve Osman Kavala konusuna değinen Çömez, ‘Türkiye AİHM’ye taraf olmuş, imza atmış bir ülke. Ve AİHM’e göre bu insanların cezaevinde olmaması lazım. Dolayısıyla burada da bir hukuksuzluk var’ dedi. HERKESİN ÖZELEŞTİRİ YAPMAYA İHTİYACI VAR Halk TV’de katıldığı programda ‘Bu ülkeden herkesin özeleştiri yapmaya ihtiyacı var’ diyen Çömez sözlerine, ‘Siz bana yıllar önce ‘bir ülkenin güçlü bir ülke olması için ne lazım’ diye sorsaydınız. Ben size ‘askeriyesi, ekonomik gücü’ derdim. Bugün bir şey söylüyorum: Hukuk’ diyerek devam etti.

1 yıl önce

Mahkeme Gezi davası sanıklarından Osman Kavala'nın cezasını onadı! Kılıçdaroğlu, sahip çıktı

Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, firariler eski CIA danışmanı Henri Barkey ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 9'u firari 17 sanığın "15 Temmuz darbe girişimi" ile "Gezi Parkı olayları"na ilişkin iddialar kapsamında yargılandığı dava geçen Nisan ayında karara bağlandı. KAVALA İÇİN İNDİRİM YAPILMADI İstinafın bozma kararı üzerine İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce ikinci kez yapılan yargılamayla ilgili mahkeme heyeti, Osman Kavala'ya "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Kavala'nın cezasında herhangi bir indirim yapılmadı. VERİLEN CEZALAR Tutuksuz sanıklar Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi ise "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve kararla beraber tutuklanmalarına hükmedildi. Firari sanıklar Henri Jack Barkey, Can Dündar, Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin ise dosyaları ayrıldı. İSTİNAFTAN ONAMA Verilen hükmün ardından dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne geldi. Dosya 3. Ceza Dairesi'nce incelendi. Kamuoyunda Gezi Parkı davası olarak bilinen davaya ilişkin "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesi tarafından sanık Osman Kavala için ağırlaştırılmış müebbet hapis ve diğer 7 sanık için bu suça yardım suçundan 18'er yıl hapis cezasına ilişkin karar İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nce yerinde bulundu. Cezalar onandı. SAHİP ÇIKTI Cezası onanan Kavala’ya CHP lideri Kılıçdaroğlu sahip çıktı. Kılıçdaroğlu, “Lanet olsun size de kurduğunuz kirli düzene de. Adaleti bu ülkeye getireceğiz! Vera’yı babasına kavuşturacağız!” dedi https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1608138560506314752?s=46&t=3bOuM1mnMhz_QEOaOVJAsg

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu yine sahip çıktı! Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’a özgürlük istiyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu terör örgütü soruşturması kapsamında cezaevinde bulunan HDP'li Selahattin Demirtaş'ın haksız yere hapishanede olduğunu söyledi. 'HAKSIZ YERE YATIYORLAR' CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında Demirtaş'a ve Osman Kavala'ya destek verirken, "Bu ülkenin hapishanesinde haksız yere yatanlar var. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, haksız yere yatıyorlar! Adaleti savunmazsanız siyaset yapmanızın mantığı yoktur. Her haksızlığa itirazımızı yapacağız" dedi.

1 yıl önce

Osman Kavala'ya güzellemeler dizen Washington Post özgürlük çağrısı yaptı

Gezi Parkı davasında "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesi tarafından sanık Osman Kavala için ağırlaştırılmış müebbet hapis ve diğer 7 sanık için bu suça yardım suçundan 18'er yıl hapis cezasına ilişkin karar İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından geçtiğimiz günlerde onandı. WASHİNGTON POST'TAN KAVALA SAVUNMASI ABD merkezli Washington Post gazetesi, Kavala'nın cezasının onanmasının ardından bir makale yayınladı. Kavala'nın haksız yere hapis yattığını öne süren Washington Post, "Kavala, 'anayasal düzeni zor ve şiddet kullanarak yıkma' suçuyla suçlandı. Her iki suçlama da uydurma ve asılsızdı." şeklinde skandal ifadelere yer verdi. "BARIŞÇIL EYLEMLERE DESTEK VERDİ" Washington Post'un “Türkiye'de bir hayırsever iyi bir şey yaptı ve şimdi ömür boyu hapis yatacak” başlıklı makalesinde şu ifadeler yer aldı: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne göre Sayın Kavala, sadece bir şüphe üzerine, ortada hiçbir delil olmadan hapis yattı. 657 sayfalık iddianame yayınlandı ama orada da ikna edici hiçbir delil yoktu. Sayın Kavala sadece barışçıl eylemlere destek verdi. Avrupa Mahkemesi, yargılamalarda gizli bir amaç olduğunu açıkladı. Amaç, Sayın Kavala'yı susturmaktı. Şimdi bu absürt yargılama ile Sayın Kavala, müebbet hapse mahkum edildi. Bu korkunç bir adaletsizlik. Yapılabilecek tek doğru şey, Sayın Kavala'yı serbest bırakmaktır."

1 yıl önce

CHP'den Batı’ya teminat: Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala serbest kalacak. İsveç’in NATO üyeliğine onay verilecek

6'lı koalisyonun HDP görüşmesinin dışında bir gündemi daha var. Batı ile ilişkiler... CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz, Batı ile izleyecekleri politikaları tek tek sıraladı... ' Demirtaş'a özgürlük, İsveç'e onay... 14 Mayıs'ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri dünyanın da gündeminden düşmüyor. "Muhalefet Erdoğan'ı yenerse..." konulu haberlere bir yenisi de ABD Merkezli Politico dergisinden geldi. CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz ile konuşan gazete 6'lı koalisyonun itiraflarını yazdı. Haberde, "Türkiye muhalefeti, yaklaşan sıcak çekişmeli seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yenerse, Avrupa Birliği üyelik müzakerelerini çözebileceğinden ve Ankara'nın İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine yönelik vetosunu sona erdireceğinden emin." ifadeleri kullanıldı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun dış politika baş danışmanı Ünal Çeviköz'ün sözlerine yer verilen haberde Türkiye'ye yönelik skandal ifadeler kullanılırken 'Yeni hükümetin Türkiye'nin insan hakları alanındaki lekeli sicilini onarmaya çalışacağı' yazıldı. Politico'ya konuşan Çeviköz, "İç siyasette normalleşme sürecini başlatacağız" dedi, Batılı ülkelere Türkiye'nin pozisyonunda ciddi değişikliklerin olacağı mesajı verileceğini belirtti. DEMİRTAŞ'A ÖZGÜRLÜK SÖZÜ Çeviköz, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ve Osman Kavala'nın serbest bırakılacağını belirtti. TERÖRE KUCAK AÇAN İSVEÇ'E ONAY Çeviköz, muhalefet ittifakının İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik sürecini Erdoğan'ın yaptığı gibi engellemeyeceğini de söyledi. (Finlandiya'nın üyeliğinin Cuma günü onaylanması beklenirken İsveç'in üyelik süreci ülkede gerçekleştirilen terör örgütü PKK eylemleri ve Rasmus Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakması ile askıya alınmıştı.) Çeviköz, Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde Türkiye'nin Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya ve Karadeniz tahıl anlaşmasını uzatmaya istekli olacağını da sözlerine ekledi. "Rusya'ya Türkiye'nin bir NATO üyesi olduğunu da hatırlatacağız." ifadelerini kullandı. Çeviköz, Yunanistan ile ilişkilerde ise, geçen ay Türkiye'de meydana gelen yıkıcı depremlere verdiği yanıtın "bir fırsat sunduğunu ve yeni bir ortam yarattığını" belirtti. Haberde her iki ülkenin de seçime gittiğine dikkat çekildi.

1 2 3 4